Türkiye yerli hayvan kaynakları bakımından varlıklı bir ülkedir. Türkiye’deki güvercinler, Columba livia domestica alt türüne ilişik genotiplerinden oluşmakta ve yetiştirme amaçlarına bakılırsa performans güvercinleri (taklacı, dalıcı, makaracı, dönücü, filo uçucusu, postacımesafe uçucu, yüksek uçucu) ve biçim güvercinleri (süs ve ötücü) olarak gruplandırılmaktadırlar (18). Türkiye’de filo uçucusu ve biçim güvercini olarak malum, İskenderun güvercinlerinde meydana getirilen bir araştırmada averaj canlı ağırlık 500-600 g, gaga ve vücut uzunluğu 40-44 mm ve 42-43 santimetre, göğüs çevresi 30-31 santimetre, kuyruk uzunluğu ise averaj 2 santimetre olduğu, Bağdat güvercinlerinde ise averaj canlı ağırlığın 500-600 g olduğu bildirilmiştir (3, 4). Performans güvercinlerinden Bursa oynarı, Trakya makaracısı ve Ankara Taklacı güvercinlerinde canlı ağırlık sırasıyla 341.95, 335.58 ve 321.62 g; vücut uzunluğu 26.70, 34.42 ve 34.95 santimetre; göğüs genişliği 5.60 santimetre, 56.55 ve 56.04 mm; gaga uzunluğu 2.60, 19.78 ve 16.43 mm; kanat açıklığı 59.07, 67.32 ve 68.82 santimetre; kuyruk uzunluğu 13.73, 14.00 ve 13.45 santimetre olduğu bildirilmiştir (6,7,30).

Türkiye’de, güvercin yetiştiriciliği en fazla meydana getirilen şehirlerden biri Şanlıurfa’dır. Bölge halkının güvercin yetiştiriciliğine meraklı oluşu ve evlerin yapısal hususi durumunun (avluları geniş, çatıların düz) uygun olması yaygın olarak yapılmasında etken faktörlerdendir. Bu bölgede daha oldukca filo güvercini yetiştiriciliği yapılmaktadır (2, 6, 27, 32). Filo güvercinleri Kasım-Nisan ayları içinde eş zamanlı olarak havaya bırakılarak, büyük gruplar halinde uçurulmaktadırlar. Havada ortalama üç saat kalabildikleri bildirilmektedir. Bu vakaya karışma adı verilmektedir. Bu yüzden bu kuşlara karışım kuşu da denilmektedir. (5, 18). Güvercin yetiştiriciliğinde en mühim informasyon eksiklikleri, atadan/ustadan görme yetiştiricilik uygulamaları, hastalık tedavilerinde geleneksel metotların uygulanması ve bilimsel çalışmaların azca olması şeklinde sıralanabilir. Bu araştırma, Türkiye’nin yerli hayvan gen kaynaklarından olan ve Şanlıurfa’da yaygın şekilde yetiştirilerek çeşitli yarışmaları düzenlenen filo uçucusu güvercinlerde bazı morfolojik özelliklerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem Bu araştırmanın hayvan materyalini, 2013 senesinde Şanlıurfa’da sekiz değişik işletmede bulunan 119 adam ve 56 dişi olmak suretiyle toplam 175 güvercin oluşturmuştur. İşletmelerde kümes ve beslenme şartlarının benzer olduğu gözlenmiştir. İşletmelere meydana getirilen ziyaretler, 2013 yılı Haziran ayı içinde, her bir işletmeye bir kez gidilmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Güvercinler yaş ve cinsiyet grupları dikkate alınarak seçilmiş, her kişinin morfolojik ölçümleri aynı şahıs tarafınca yapılmıştır. Güvercin yaşları işletmelerde tutulan kayıtlara bakılırsa belirlenmiştir. Güvercinlerin bakım ve besleme işlemi işletmelerde uygulanan rutin programa bakılırsa yapılmıştır. Canlı ağırlık 0.01 g’a duyarlı terazi ile, vücut uzunluğu (üst gaga ucu ile en uzun kuyruk teleği arası) metal cetvel ile, kanat açıklığı (iki kanatın en uzun uçma telekleri arası) ve uzunluğu (omuz eklemi ile en uzun uçma teleği arası), beden uzunluğu (ilk göğüs omuru ile pgostyle sonu arası), kuyruk uzunluğu (kuyruğun kuyruk kökü ile en uzun kuyruk teleği arası), göğüs çevresi (iki kanat altından göğüs kemiğinin en uç noktası süresince) değerleri ölçü şeridi ile, göğüs genişliği (sağ ve sol glenoid boşluğun arası) ve derinliği (ilk göğüs omuru ile göğüs kemiğinin en uç noktası arası), baş uzunluğu (üst gaga ucu ile condylus occipitalis arası), baş genişliği (kafatasının sol ve sağında en uç noktalar arası), gaga uzunluğu (üst gaga ucu gaga tüyleri arası) ve derinliği (gaganın orta bölümünün alt ve üst kısmı arası) ve incik çapı (metatarsus kemiğinin ortasından) değerleri dijital kumpas ile ölçülerek elde edilmiştir (6). Vücut uzunluğu ölçülürken, güvercinler sırt üstü yatırılarak tüm vücut düzleştirilmiş, kuyruk uzunluğu ölçümünde telek vücuda dik tutulmuş, kanat açıklığı ve uzunluğu alınırken kanatlar tam açık şekilde tutulmuştur. Gaga derinliği ölçülürken, alt ve üst gaga tam olarak birleştirilmiştir. İncik çapı ölçümü mediolateral yönde sağ metatarsustan, kanat uzunluğu sağ kanattan alınmıştır (6, 8, 9, 24, 25, 28, 31). Güvercinlerin tanımlanmasında tüy rengi ve nişaneler dikkate alınmıştır. Tüy rengi: Bu araştırmada tüy rengi olarak alaca, keşpir, boz, gök, siyah, beyaz, sarı, kırmızı olmak suretiyle sekiz ana renk tespit edilmiştir. Alaca: Değişik iki rengin muntazam kenarlı ve büyük parçalar halinde birleşmesi ile oluşmuştur. Siyah alaca (siyah ve beyaz (Biçim 2)), kırmızı alaca (kırmızı ve beyaz (Biçim 3)), sarı alaca (sarı ve beyaz (Biçim 4)) benzer biçimde çeşitleri vardır. Keşpir: Değişik iki rengin, muntazam kenarlı olmayan büyük parçalar yada noktalar halinde birleşmesi ve düzensiz dağılım göstermesidir. Kırmızı keşpir (beyaz ve kırmızı renkler düzensiz dağılım göstermesi ile (Biçim 5)), siyah keşpir (beyaz ve üstünde siyah renk düzensiz dağılım göstermesi ile (Biçim 6)), mavi keşpir (beyaz ve mavi renk düzensiz dağılım göstermesi ile (Biçim 7)), sarı keşpir (beyaz ve sarı renk düzensiz dağılım göstermesi ile (Biçim 8)) ile oluşan varyasyonları vardır. Boz: Vücudun geneli kül (açık toprak) renktedir (Biçim 9). Kırmızı boz (boyun ve kanatlarda açık kırmızı renk (gül rengi) olması (Biçim 10)), sarı boz (boyun ve kanatlardaki sarı rengin oldukca belirgin olması (Biçim 11)), mavi boz (boyun ve kanatlarda mavi renk olması) ve mor boz (boyun ve kanatlarda koyu kırmızıya yakın mor rengin bulunması (Biçim 12)) benzer biçimde çeşitleri vardır. Gök: Gövde ve kanatlar mavimsi açık gri, baş ve kuyruk daha koyu gri renktedir (Biçim 13). Gök rengin daha açık rengine gök safra adı verilmektedir (Biçim 14). Siyah: Vücudu kaplayan tüylerin tamamının rengi siyahtır (Biçim 15). Beyaz: Vücudu kaplayan tüylerin tamamının rengi beyazdır (Biçim 16). Sarı: Vücudu kaplayan tüylerin tamamının rengi devetabanı yada koyu sarıdır (Biçim 17). Kırmızı: Vücudu kaplayan tüylerin tamamının rengi açık yada koyu kiremit renktedir. Bu renk kırmızı sat diye de tanımlanmaktadır (Biçim 18). Nişaneler: Baş, vücut, kanat ve kuyrukta nişaneler tespit edilmiştir. Karagöz, Baş da göz çevresinde siyah halkanın bulunmasıdır (Biçim 19). Vücut ve Kanat nişaneleri: Kırktelli, güvercinin renginden değişik bir rengin, kanat ve vücudun üst kısmını geniş şekilde kaplaması, düzensiz desene haiz olmasıdır. Bu güvercinler için “kanatları geniş” tabiri de kullanılmaktadır. Mısırlı ya da şekerli, vücut beyaz, kanat ve kuyruk rengi değişik, ek olarak vücudun herhangi bir bölgesin de (çoğunlukla başın üst kısmı yada iki yan kısımları) değişik büyüklüklerde kanat ve kuyruk rengiyle aynı renkte kir/lekelerin görülmesidir. Siyah mısırlı, vücudun beyaz, kanat ve kuyruğun siyah olması ve beyaz olan bölümünde siyah kir/lekelerin görülmesi, mavi mısırlı, vücudun genelinin beyaz, kanat ve kuyruğun gök mavisi olması ve beyaz olan bölümde mavi kir/lekelerin görülmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Lekenin sayısına bakılırsa tek şekerli (Biçim 20) ya da oldukca şekerli (ikiden fazla) (Biçim 21) diye adlandırılmaktadır.
