Güvercinseverler olarak beslediğimiz güvercinlerin metabolizmalarını sıhhatli tutmak, ihtimaller içinde bakteri ve virüs tehditlerinden korunmalarını sağlamak için vücuda giriş ve çıkış organlarını birinci derecede temiz tutmak ve korumayı sağlamak gereklidir.
Vücuda hastalık yapıcı tehditlerin gireceği ilk yer gaga ve burun deliklerinin bulunmuş olduğu ceresidir. Bizlere düşen vazife her an temas halinde oldukları kümes ekipmanları ve tüneklerin temizliğidir. Yemlikten dökülen tanelerin yeniden ağız yöntemiyle alınmaması için alınabilecek önlemler ehemmiyet taşır.
Burada en mühim noktaya değiniyoruz. Şuursuzca bölgelere saçılıp besleme amacıyla yemleme şekilleri kesinlikle bir süre sonra salgın hastalık başlama sebebinin ta kendisidir. Güvercinler her ne kadar sıhhatli olsalar da gelişigüzel döktükleri atıklar ve dışkıları bulundukları yerlerde onlarla beslenen gözle görülür, görülmez minik kolonilerin oluşmalarına yol açarlar. Bu koloniler çoğaldıkça hastalık yapıcı etkenleri de beraberlerinde güçlendirirler. Yere dökülen yem ve mineral tanecikleriyle yuva yapma amacıyla taşınan çöplere bulaşmış bu tehdit içerikli unsurlar(OOKİSTLER) gaga yardımıyla ağza, dile bulaştığında salgın süreci start vermiş olur. Hemen hemen yumurtadan yeni çıkmış bağışıklık mekanizmaları gelişmemiş küçüklerin göbek deliğinden içeri girip orada yerleşebilirler. Hepimiz bunu asla göremez ve algılayamayız. Süreç güvercinlerin metabolizmalarına nazaran bir haftayla altı ay şeklinde devam eden değişik seyirlerde etken olup tüm sürünün etkilenip ağır kayıplar vermesine sebep olur. Akla ilk gelen ben dışarıdan kuş sokmadım hastalık niçin geldi sorusudur. Maalesef bilinçsiz yetiştiriciler hala bunun bilincinde değillerdir.
Kümese giren her şey tehdit içeriklidir. Bunlar hava, yem, tüm ekipmanlar(yemlik, mineral kapları, suluk, tünekler, yuvalıklar, taban ızgaraları, düzmece yumurtalar, yuva yapımında kullanılan pürçekler, bakıcın ayakkabılarından bulaşan atıklar, dışarı çıkması sağlanamayıp içerde kalan kirli hava ve ötekiler diye sıralayabiliriz. Aynen kümes önünde birikmiş su kalıntılarında çözülmüş ookistler ve dışkılarda birinci dereceden hastalık sebeplerini oluşturmaktadırlar. Bunu algı edip dış korumayı ve vücuda giriş noktasını korumayı başarmışsak mühim bir adım atmış sayılırız. Sıhhatli nüfus için yalnız bunlar kafi değildir. Kümes trafiği (getirilen kuşların karantina bölmesinde kalma sürecine itina gösterilmemesi, istemeden giren konuk kuşlar, dış parazitler, iç parazitler v.s) oldukça önemlidir. Bakıcı bu mevzuda oldukça duyarlı olmalı, ihmale yer vermemelidir. Her şeyin fazlası zararlıdır teziyle görebildiğimiz tüm fazlalıkları orantılayıp dengeyi sağlamak mecburiyetindeyiz. Fazla diyince akla gelen fazlalıklar neler olabilir? Başta yaşam alanına sığmayan sayıda kuş barındırma hırsı. Birikmiş tehdit içerikli atıkların birikmesi. Fazla yemlik ve yem bırakmak, fazla suluk ve bakteri üreten bayat suların oluşma ortamını sağlamak. Fazla korunaklı yapım edilmiş kümeslerde temiz hava giriş, çıkışının sağlanmaması, fazla rutubet oluşturan yöne bakan kümes konumları, fazla güneş alan kümes konumları, fazla rüzgâr alan kümes konumları v.s olarak bunlara dikkat etmek zorundayız. İçeride kafi hava akımı sağlanmıyor toz ve deriyle tüylerden dökülen keratin parçacıkları uçuşuyorsa üst solunum yolu rahatsızlıklarının görülmesi kaçınılmazdır. Buna karşılık fazla hava akımı oluşumu da problem yaratır.
Dış etkenler, gaga ve burun yöntemiyle korumayı sağladıktan sonrasında sırada yutakta ve sindirim sisteminde korumayı sağlamalıyız. Yutakta problem yaratacak, tahriş edecek sert, büyük taneli yemler ve mineraller dikkat gerektirir. Doğada yaşayan tüm güvercinlerde doğuştan sonrasında ebeveynlerinden geçen thriconomas oluşumları(kılcal damarlardan kan emip yaşayan asalak koloniler)büyük risk oluştururlar. Tahrişler, çıkarmaya emek verme, kazımak kılcal kan damarlarının tahribatına ve ölümle sonuçlanabilecek olgulara sebeptir. Bunun yerine baytar doktor kontrolünde NİDAZOL içerikli desteklerle üremesi ve kontrolleri sağlanabilir. Tamamen yok etmeye çalışmak aşırı antibiyotik yüklemesi metabolizmanın bağışıklık müdafa mekanizmasının bozulması, yararlı bakterilerin yok edilmesi neticesinde gene zarar verip hastalık sebebi oluşturacaktır. Bakıcının kendi varsayımı yerine kullanma kılavuzuna bağlı kalmak doğru davranış biçimidir. İsteğe bağlı naturel preparatların hazırlanıp tertipli kullanılıp dengenin yıl boyu sağlanması da mümkündür.
Yutak, üst solunum yolu, barsak, kan dolaşım dengesi, tüylerin korunması için rahat bir karışım yapmış olup kullanabiliriz.
Kafi büyüklükteki bir kavanozun içine isteğe bağlı olarak aynı oranlarda sarımsak, soğan mikserden geçirilip koyulur. Kış aylarının vaz geçilmez sıhhat koruyucusu olan zencefil (250-300 Gr.) ilave edilir. Üstlerine eşit miktarlarda baharatçılardan temin edebileceğimiz kekik, yağı, susam yağı, çörek otu yağı ilave edilir. Hemen sonra mısır aslı yağıyla kavanoz tamamen doldurulup karıştırılır. Serin güneş görmeyen yerde muhafaza edilir.
Bu koruyucu destek üretimimizin kullanışını şöyleki gerçekleştiriyoruz. Kafi büyüklükteki bir kaba besleyeceğimiz güvercin sayısınca bir yemlemede tüketecekleri kadar yemi örnek bir kilogram karışık yemi yada buğdayı döküyoruz. Üstüne bir yiyecek kaşığı karışım yağımızdan ekliyoruz. Karıştırıp iyice yağlanmasını sağlıyoruz. Sonrasında üstüne bir yiyecek kaşığı bira mayası, bir yiyecek kaşığı baharatlar karışımından (tarçın, kimyon, acı tatlı kırmızı toz biber, karbonat, süt tozu) ilave ediyoruz. İyice karıştırıp yeme yapışmalarını sağlıyoruz. Sıhhatli güvercinlere haftada iki gün, problem yaşayan güvercinlere tüm hafta boyu veriyoruz. Yem her seferinde tüketecekleri kadar hazırlanıyor. İçme suları güneşte beklememiş temiz su olmalıdır. Güneşte beklemiş bakteri üretmiş sular bakteri üretmiş ishal sebebidir. İkinci haftaya geçince sağlıklıysalar haftada iki gün karışım ve temiz su veriyoruz bu şekilde yıl boyu devam ediyoruz. Karışım günü temiz su veriyor ve ertesi gün içme suyuna bir litreye bir tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyip veriyoruz. Elma sirkesi yardımıyla metabolizmada asetik ortam sağlanıyor. Böylece asetik ortamı sevmeyen SALMONELLA oluşturan etkenler ortamı terk etmek zorunda kalıyorlar. Yutak, kursak, barsaklar iç parazitsiz sıhhatli ortam olarak korunuyorlar. Sindirim sistemi faaliyetleri dengeli çalışıyor, yararlı bakteriler korunuyorlar, barsak florası vazifesini layığıyla sağlıyor.
Bu şekilde rahat ve ucuz bir sıhhat kontrolörü yardımıyla güvercinlerimizde koksidiyoz, iç ve dış parazit taarruzları sıfıra indirgenmiş oluyor. Gaga içi çiçek, yutak, kursak difteri oluşumları, thrikonamas gelişimleri engelleniyor. Bu şekilde bağışıklık mekanizmaları güçlenmiş güvercinler ihtimaller içinde hastalık bulaşlarından daha kolay ve kısa sürede kurtuluyorlar. Sadece aşırı viral bir salgın gelirse ustalaşmış destek için baytar hekimlerden yardım alırız.
Tahir SADAN-Ayvalık